25 Temmuz 2018 Çarşamba

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün 8

Ertesi sabah herkes uykusunu iyi bir şekilde almış vaziyette uyanıyoruz. Deniz Bilge bomba gibi.

Gevşek gevşek saat 1'e kada Bencik'te oyalanıyoruz. Balık tutma, Doğaç'ın motorla bot sürmeyi deneyimlemesi vb. Suyumuz hafiften suyunu çekmeye başladığından Selimiye'ye gidip su alsak diye planlar yapıyoruz. Anan haa, böylr durumlarda nasılda Selimiye'ye gidip su alırız diye düşünmeyin. Temmuzi, kalabalık, yer yok diyorlar bize. Sardunya ve Arora oteller de su veremeyeceğini söylüyor. Bir düzenleme ile Marina dışındaki yerlerin su ve elektrik vermesi engellenmiş. Belediye yeni yaptıkları panoları sökmüş. Anlattıklarına göre.

Neyse bu arada Bencik'ten çıkarken yine şu ateş almış gibi gelen giden gezi tekneleri ve guletler.Aman Allah. Yine denizcilik kurallarını hiçe sayarak 3'ü koy girişinde paralel şekilde üstümüze geliyor. Nereye kaçacağımızı şaşırıyoruz. Neyse Derya Kaptan sakince aralarından geçiyor. Onu anladık ki Temmuz ayında bu Bencik'te hayır yok. Ya da sabah 11-12 arası gelip, ertesi sabah 10-11 arası çıkacaksınız. Minimum taciz için.

Hisarönü Körfezi'nde su alacak bir yer bulmayınca 'Lanet olsun, bizim suyumuz bize yeter" deyip rotayı Aktur'a (Kurucabük) kırıyoruz. Ne yazık ki bu seyri Navionics ile kaydedemedim.

20 knot civarı rüzgar altında Kurucabük'e varıyoruz.

Teknelerin arasında döne döen 5.denemede demiri 16-17 metrede tutturduğumuzu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim. Dolu olunca böyle durumlar oluyor. Neyse ilerleteceğiz demir işelerini de.

Botla çocuklaı sahilde oynamaya götürüyoruz. Derya Kaptan ve Burcu Migros'tan alışverişimiz, tamamlıyor. Güzel gün. Balığın her türü aşağıda cirit atıyor. Heyhat yakalayamıyoruz.

Akşam hava duruyor. Dolunay'da inanılmaz dingin bir alarga.

İnanılmaz...

Kanlı ay tutulmasına bir gün var...

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış- Gün 7- Kavançların Gücü Adına

Tam somurtuk bir şekilde uyanmışken hastaneden mutlu haber geliyor. Taburcu olacak olan Deniz Bilge tutturmuş ben Ankara'ya dönmem diye. Aslanım benim! Tekne de tekne demiş. "Ne diyosunuz yaa..." diye diretmiş.

Burcu arıyor, "bekleyin, Söğüt'e geliyoruz diye"

Bizde bir neşe, bir neşe.

Tekneyi iskeledeki tekneler kolay çıksın diye hemen 1. tonozdan 2. tonoza çekerek beklemeye başlıyoruz.

Denize atlıyoruz bol bol yüzüyoruz. Nar burada tekeneden kıyıya kadar yüzerek kendini aşıyor. Abisi Doğaç da ona destek yeni yüzme stilleri öğretmeye koyuluyor.

Sonunda beklenen an. Deniz ile Burcu karada görünüyor.

THE REUNION



Onları gidip botla aldıktan sonra gecikmeden, tam da rüzgar başlarken, Bencik Koyu'na doğru yola çıkıyoruz.

O bir önceki akşamüstünü süt liman Söğüt'ü gitmiş sert sağanaklar gelmiş durumda. Rüzgarüstüne dönüp ana yelkeni açmamızla rotamıza döner dönmez geniş apazadan sert rüzgarı almamız bir oluyor. Hatta öyle ki bir süre camadanlı ana yelken dahi bizi harika bir şekilde taşıyor. 15 dakika sonra rüzgar normla rejimine oturuyor ve yavaşlıyor. Sağanakalar kayboluyor. Biz de cenovayı açıyoruz.

İşte bundan sonrası tam bir harika kavançaları ata ata Bozburun'a ilerliyoruz. Bu gün neredeyse hiç motor kullanmadan varacağız.


Kavançalarımız bu resimde

 Atabol Burnu ile Atabol Kayası'nın arasından da güzel bir kavança manevrası ile geçtikten yaklaşık 10 dakika sonra, klasik olarak burunda karasızlaşan rüzgar yerini 12 knot'luk bir seyir rüzgarına bırakıyor.

Öyle bir rüzgar ki Apaz Geniş Apaz Arası 6 knot hızla bizi dosdoğru Bencik Koyu'nun girişindeki Dişlice Ada'ya taşıyor. Hatta bu sırada arkamızdan gelip üniformalı yarış ekibiyle bizi rüzgarüstünden geçmek isteyen bir yarış yelkenlisi de son solukta bunu başaramıyor ve yelkenleri suya indiriyor (bizi geçemeden yelkenleri topluyor) Güzel trim yapmışız.

Bencik Koyu'na giriyoruz. Ancak şunu söylemeliyim, guletler gerçketen bu koyda kural dinlemiyor.Biz demir yerimizi belirleyip manevraya başlar başlamaz, son hızla gelip palamar filikasını motorla bizim demir atacağamız yere göndererek, çirkin şekilde yerimizi kapan Gökçe-3 teknesi bunun güzel bir örneği. Hepsi olmasa da çoğu bu tavırda. Bu neyin kavgasıdır belli değil.

Onlar bizim üstümüze üstümüze demir atıp yerleşince biz de sükuneti kaybetmeden yanlarına biraz sıkışara demirleyiveriyoruz. Dağdan gelen bağdakini kovamamış oluyor böylelikle.

Çift koltuk halatı ile teknenin dönmesini de engelliyoruz.

Demir attığımız yer MTA kampının yaklaşık tam karşısı. Yalnız yine aynı hizalara denk gelen, bizim 1-2 kulvar yanımızda bir demir yeri var ki, kıyıya henüz 30-40 metre kala 2 m'ye iniyor. Bencik'te buraya aman dikkat. Ancak eğer çok uzun koltuk halatı varsa uzaklarda bir yerde demiri tutarak kıyıya uzaktan koltuk vermek lazım. Navionics'te eş derinlik eğrilerine dikkat edince anlaşılabilir.

Artık tam ekip güzel bir gece bizi bekliyor.

Tam rota

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün-6

23 Temmuz gününün sabahında henüz gün ağırmadan saat tam 6'da Sailor's House'dan Selami Bey Doğaç ve Derya'yı gece attığı ağları toplamaya götürüyor.

Ancak hemen sonrasında gece tekrardan ateşlenen Deniz tedirgin edici bir şekilde kusarak uyanıyor. Sonra kendini iyi hissetmediği anlaşılınca Burcu onu hastaneye götürmeye kara veriyor. Kuş uçmaz kervan geçmez gibi görünen bu yerde Saliro's Pub'ın sahibi Selami Bey'in oğlu Mustafa Bey hemen imdadımıza yetişiyor ve kayık-motor ile 20 dakikada Deniz ile Burcu'yu Serçe Limanı'na ulaştırıyor. Sonrasında Serçe Limanı'na ambulans geliyor ve Marmaris'teki hastaneye doğru yola çıkıyorlar.

Heyecanlı bekleyiş...

Gün boyu Burcu ile konuşuyoruz, yazışıyoruz. Anlaşılan bir sıcak/güneş çarpması durumu bu. Hastaneye yatış vermişler, serum bağlamışlar.

Hastanede emin ellerde olmalarının verdiği güven ve bir sonraki limandan onları geri almanın umudu ile yolculuğa devam ediyoruz. Hedef Söğüt.

Hava artık iyice hafifledi. Kısa süren dar apaz seyrimiz rüzgarın bitişi ile motora dönüyor. Oğlan Boğuldu Koyu'nda yüzme molası veriyoruz.



Rüzgarsız havada bu cennet gibi mekan belki de dünyanın sayılı yerlerine taş çıkartacak güzellikte






Denize doyamasak da sonunda akşam yemeği için Söğüt Denizkızı Restuarant'a doğru seyre başlıyoruz. Deniz seyir sırasında süt liman. Hele Söğüt'te Denizkızı'nın sudaki tonozuna alargada bağlanırken çarşaf gibi. Saat 18:00, rüzgarın durduğu gün.

Akşam yemeğine botla geçiyoruz. Ancak Marmaris'te hastanede yatan Deniz'den gelen haberler bizi üzdü. Deniz iyi ama, Burcu büyük olasılıkla hastaneden Ankara'ya dönmek zorunda kalacaklarını söylüyor. İçimiz buruk bir şekilde akşam yemeğimizi yiyip tekneye dönüyoruz. Deniz ve Burcu'nun boş kalan kamarasına bakarak hüzünlü bir uykuya dalıyor herkes.  Doğaç yine havuzlukta dışarıda yatıyor. Bu yolculuğun başından beri böyle. Neyse ki bu kez sessiz ve rüzgarsız bir gecede.

23 Temmuz 2018 Pazartesi

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün-5

22-Temmuz-2018

Devam ediyoruz.

Çiftlik Koyu'nda hava durumunu Windy, Predict Wind ve Navionics'ten inceledikten sonta o gün havanın sert geçeceğini tespit etmiştik. Bununla birlikte bir fırtına havası olmayacaktı. Çünkü 22 Temmuz akşamından başlayarak bu bölgede giderek hafifleyen bir rüzgar rejimi de görülmekte idi.

O nedenle sert havaya karşın çok da acele etmeden 11 civarı Bozukkale'ye doğru seyre koyulduk. Burcu ve Derya Kaptan'ın da katkısı ile pürüssüz bir şekilde limandan ayrıldık. Aslında Çiftlik Koyu yazlık bir mekan şeklindeki havasıyla hiçbirimizi tam açmamıştı. O nedenle yola çıktığımız için mutluyduk.

Bir gün öncenin aksine hiç tramolalara gerek kalmadan orsadan rüzgarı aldık. Henüz 11 civarı 17-18 kot havayı sezince de, çocuklar da rahat etsin diye hem ana yelkeni hem de cenovayı camadanlı açtık. İyi de yapmışız, çok geçmeden 20 knotları gördük ve fazla yatmadan keyifli ve muhabettli bir seyir ile epey gittikten sonra zurnanın zırt dediği yer Kızılada ile Kalabak Burnu aradındaki geçiş oldu.








Giderek sertleşen ve düzensizleşen rüzgar karşısında iyiden iyiye bayılarak ama güvenli bir şekilde devam etsek de ekip bundan tedirgin oldu. Ve cenovamızı önce iyice sardık. Sonra da kapattık. Ana yelken dahi 23-24 knot rüzgarda bizi 4.5 knot ile götrürüyordu.

Sonuçta bu vaziyette çok da abartmadan tam da dalgalar büyümeden Bozukkale'ye giriyoruz. Hem rüzgardan çok faydalandık hem de bu kez yolu uzatmadık.



Kale surlarını es geçip doğrudan samimiyetini çok sevdiğimiz Sailor's House'a ilerliyoruz. Gerçekten de doğru bir karar verdiğimizi ertesi sabah yaşanacak talihsiz olayda bir kez daha anlayacağız. Güçlü havada sorunsuzca bağlandıktan sonra hemen çayımızı da demliyorlar. Herkes de bir keyif bir keyif.

 

Akşama kadar çok güzel vakit geçirdikten sonra akşam yemeği sırasıda küçük ve tatlı Deniz Bilge'miz maalesef tekradan ateşleniyor.

21 Temmuz 2018 Cumartesi

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün 3-4

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış

Gün 3-4

Ekincik My Marina'da gece 04:00'e kadar oldukça sert esen rüzgar aniden durdu. Sabah süt liman bir havaya uyandık. Daha önce de farklı mekanlarda deneyimlediğim üzere bu sert hava değişimi ile birlikte deniz suyu da hissedilir derecede soğudu. Güzel oldu. Hem bir önceki günün mideler üzerindeki etkisiyle yorulan mürettebat hem de sakin havada Ekincik'in tadını çıkarma ihtiyacıyla olda gerek herkeste bir gevşeme oldu, saat 12:30'a  kadar çıkamadık. Eh hal böyle olunca, güzelim Ekincik ve MyMarina'nın tadını doya doya çıkaralım diye orada bir gün daha orada kalmaya karar verdik. O gün neler oldu?

Pek mühim şair, benim tanımımla tarih dedektifi, oyuncak müzesiyle ve pek de az konuşmamasıyla meşhur Sunay Akın ve arkadaşları yanımıza bağlandı. Başkaca, yeni aldığımız kıçtan takma motorumuzu ilk kez deneme şansı bulduk. Ama ilk deneme felaketti. 1 saat botta motoru çalıştıramadık. Heyecanla bize katılan Doğaç'ı daralttık. Ama işte kullanım kılavuzunu okuyunca çözdük ki, Yamaha motorlar o sol arkasındaki benzin akış valfini açmadan çalışmazmış. Nasıl biz kendimize uygun mazot akışınız olmadan çalışmıyorsak onunda çalışmaması son derece normal. Neyse bunu çözünce Derya Kaptan ile ben çocuklar gibi şen olduk ve bota binerek akşamın çöken alacakaranlığında bol bol dolaştık. Kendimizi kaybettiğimiz tüm bu anlarda gözümüzün arkad kalmamasını sağlayan Burcu'ya sonsuz teşekkürler.

Harika, sakin bir havada güzel bir uyku çektikten sonra sabah kahvaltımızı yapıp 4.günde 3. seyrimize koyulduk.

Hedef Çiftlik Koyu, aslında batı yönünde hemen yanındaki Gebekse'ye de bir bakmak var aklımızda. Seyir güzel başladı. 10-11 knot rüzgarda tramolalarla
Kızılburun'u geçişimiz aşağıda:

 Tüm yolun 2/3'e yakın kısmını tamamen yelken seyri ile, kalanı da rüzgara karşı ana yelken motor ile gitmeyi başardık. Bu arada 16 millik yolu da 23.2 mil yapmışız. Ama varsın olsun. Poseidon kahraman denizcileri sever!

Yine yılancık adasını geçerken ve devamında Kadırga Burnu  ile Hayırsız Burunu'u geçmek için yaptığımız manevralar da burada:



Ancak Deniz'in aniden ateşlenip hatlamasıyla gaza bastık ve Çiftlik Koyu'nda restaurantların iskelesine bağlamaya karar verdik. Sert havada sorunsuzca bağlandık. Yalnız tam o sırada yüzen bir vatandai tekneye çarpıyordu az daha. Bildiğiniz gibi tekne adama çarpınca haber olmaz da, adam tekneye çarparsa haber olur. Neyse Burcu'nun bu durumu farketmesi ve toplu halde canhıraş bağrışalrımızla onu durdurduk. Mehmet's Place'in konukseverliğinden çok memnun kaldık.

Sonrası Çiftlik Koyu'nda bitmek bilmeyen karadan denize esen sert meltem altında bir gece.
 
Tüm seyir:

20 Temmuz 2018 Cuma

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün-2

Uzun, yaklaşık 6 saatlik Fethiye-Köyceğiz geçişi yapacağımız için körfez dışındaki dalgalar çok büyümeden seyrin büyük kısmını tamamlamayı planlıyoruz. O nedenle hedef çıkış saati olarak 8:00'i belirlemiştik.

19 Temmuz sabahı Derya Kaptan ile saat 6'da uyandık.

Sıralıbük'te(Bedri Rahmi) Likya Restaurant önünde bağlı Moana'dan botumuzla bir miktar açılarak ilk balık tutma denememizi yaptık. Ortada balık olmadığını anlayınca geri döndük.

Çıkış hazırlıkları tamalandıktan sonra tam 8:03'te palamar çözdük.Navionics autoroute fonksiyonuna yeni alışıyoruz. Bir otomatik rota hazırlattığımızda o rotanın benim normalde güvenli tarafta kalarak belirleyeceğim rotadan farklı olduğunu gördüm.

Üstteki resim tüm seyrin otomatik rotası...


Bu resimdeki işaretli alan Kapıdağı yarımadası ile Domuz Adası arasında kalan Darboğaz'ı gösteriyor. Bölgeyi bilen denizciler buranın uygun bir geçiş boğazı olduğunu mutlaka biliyordur. Ancak ben teyit etmek için biraz araştırmak durumunda kaldım. İsmi biraz ürkütse de Darboğaz'ın oldukça rahat bir geçiş boğazı olduğundan emin olduk.

Derya Kaptan yol esnasında hem çocuklar hem de bizim için harika kahvaltı tabakları hazırladı. Biz ise bu arada Burcu ile, Darboğaz geçişini yapıp Kurtoğlu Burnu'na doğru seyir yapmaya devam ettik.

Kurtoğlu Burnu'nu dönüp Fethiye Körfezi'nden çıkınca sert bir deniz bekliyorduk. Ancak bu kadar ani bir şekilde yüksek dalgalarla karşılaşınca hızlıca ortalığı netaladık.

Rüzgar zayıftı, ancak dalgalar büyükçe idi. Bu da bu tür seyirlere alışık olamayan mürettabatımızın mideleri üzerinde çok kısa süre içinde etki yaptı.




Yukarıdaki resimdek kırmızı ile işaretlediğim bölümde Derya, ben ve 7 yaşındaki Deniz Bilge hariç herkes off moda geçti. Giderek güçlenen rüzgar altında Derya Kaptan ile seyre devam ettik. Rüzgar yaklaşık olarak karşıdan geliyordu. Orsa olarak sokulabileceğimizden dar açıdaydı. Mürettabatın bu hali ile tramalolarla ilerleyecek durumuzda yoktu. Ana yelken + motor ile 5.5 knot civarı hızla seyre devam ettik. Karşıdan gelen güçlü dalgalar ara sıra bizi yavaşlatıyordu.

Mavi ile işaretlediğim ve sonrasında artık biraz rahatlamayı umduğumuz Dişbilmez Burnu'nu döner iken farklı yönlerden gelen büyük dalagaların tam bu noktada birleştiğine ve zaman zaman büyük ve dengesiz dalgalar oluşturduğuna tanık olduk. Sağlam 1-2 sarsıntıdan sonra, rüzgar giderek kuvvetlenerek 22-25 knot civarına ulaştı. En yüksek 28 knot'u gördük

Bir süre sonra motoru kapatarak, cenovayı dahi açmadan camadanlı klasik ana yelken ile 5 knot'ta seyrederek Köyceğiz koyuna ulaştık. Ben bulaşıkları yıkarken Ekincik My Marina'nın önüne gelmişiz bile. Hemen ana yelkeni indirdik.

Derya Kaptan sert bir havada My Marina'ya güzelce yanaştı.


Sonrası çok güzeldi, kısa süre içinde mideler düzeldi. Neşeli bir gün geçirdik.

Yalnız marinada 15-20 knot rüzgar ve rahatsız edici dalgalar gün boyu sürdü. Sabaha karşı 04:00 viarı süt liman oldu.





18 Temmuz 2018 Çarşamba

2018 Temmuz Kuzeye Çıkış Gün-1

2018 Temmuz
İlk Yıl Kuzeye Çıkış
Fethiye-Marmaris-Datça

Gün 1 - 18 ;Temmuz

Tekneyi aldıktı, çözdüktü alıştıktı derken ilk kapsamlı gezilere çıkmamız Temmuz sonlarını buldu.

Kişisel ailesi ile Ramazan Bayramı'nda  5 gün Göcek Koyları yaptıktan sonra Ankara'ya dönmüştük. Araya giren zorunlu bir seçim sürecinin ardından umutları da başka bir bahara bırakınca yeniden 14 Temmuz'da yeniden Fethiye'deyiz.

Çekirdek kadromuz: Burcu, Deniz, Derya, Doğaç, Nar ve ben(Sarp)

Artık ruhunu teslim etmiş botumuzun yerine yenisini almak ona uygun bir 2.6 beygir ufak bir motor seçmek, ufak tefek pek çok ayrıntının üzerinden geçmek 3-4 günümüzü aldı.  

18 Temmuz sabahı erkenden yola çıkıp 26 Nm yolla Ekincik MyMarina'ya gideriz diye düşündük. Gel gör ki telsziz için son anda gelen Raymarine servisi ve bot askı sistemindeki bazı modifikasonların tamamlanmasıyla 11:30 gibi serbest kaldık. Bir de mazot istasyonuna uğrayınca limandan ayrıldığımızda saat 11:58'di.

Şovalye adasını geçince yelkenimizi bastık. Havayı sert görünce 3-4 tur camadan tuttuk. Henüz  Kızılada açıklarındayken 20 knot civarı rüzga ve sert havayı yiyince saat 14:30'da Kurtoğlu Burnu'nu dönerek Fethiye Körfezi'nden çıkınca yiyeceğimiz sert rüzgarı ve olası yüksek dalgaları göze almak istemedik. Bedri Rahmi'de konaklayıp ertesi gün erkenden Ekincik'e seyir yapmaya karar verdik.



Bir miktar daha camadan vurup 6.5-7 knot arası güzel bir seyirle Bedri Rahmi'ye vardık. Çok kalabalık bir ortamda güvenli bir kıçtan kara noktası göremeyince Zeytin Restaurant değil de, daha tenha olan Likya Restaurant'ın iskelesine kıçtan kara bağlandık.

 

Tatlı bir seyir ve güzel bir günü bu şekilde tamamladık.