Ertesi sabah Derya Kaptan erkenden uyanmış. Bize poğaca börek almış. Daha sonra çocuklar da uyanınca Burcu, Derya ve çocuklar kahvaltıya gidiyorlar. Döndüklerinde öğreniyorum ki bizim küçük Deniz Bilge'yi bu kez de arı sokmuş. Bahtsızlık...
Öğlene doğru toparlanıp Knidos'a doğru çıkmaya karar veriyoruz. Bu arada limanın önündeki marketin bademini kesinlikle tavsiye ederim. Palamutbükü'nün kendi mahsulü. Hem fiyat uygun hem de dünyada bulup bulunabilecek en güzel badem belki de.
İskeleden ayrılırken hasarsız atlattığımız ufak bir olayı da aktarmak isterim. Tam çıkacakken rüzgar sancaktan sert bastı. Tonozu çözüp kıç halatını da alınca ileri yol verdim ancak, dümen sancağa doğru idi. Bu anda iskeledeki tekneye iyice basmaya başladık. Önce bordalarımız ustumaçaları çok sıkıştırarak sürtündü. Sonra iskeledeki teknenin burnundaki demir neredeyse bizim kıç bordamıza vuruyordu ki, Derya Kaptan asılarak ittirdi ve hasarsız kurtardık. Sonra durumu analiz edince, 2 hata yaptığımı farkettim. Birincisi, makine ağır yolda kalmıştı. Bu da teknenin gereksiz bir güçle gitmesine neden oldu. İlk minik ağır yoldan sonra boşa alsak bile yavaşça çıkacaktık. İkincisi dümenin rüzgara doğru sancağa değil iskleleye kırsam kıçımız o tekneden uzaklaşarak çıkacaktık. Bir de iskelede elinde kakıç olan 2 kişi bulundurmamızda fayda vardı. Bunu bir ders olarak köşeye not ettik. Sonra telefonla Kader'i arayıp yan tekneye ulaştım. Neyse ki onlarda da bir hasar yokmuş.
Dışarıdaki rüzgar kısa sürede 8 knota düşüyor. Yol uzak olmadığı için yelkenle seyir yapıyoruz. Yine tatlı, keyifli bir orsa yelken seyri.
Kalamış Burnu civarında attığımız bir tramola ve sonra bir ikincisi ile Arsanlı Burnu'nu kurtarıyoruz ve akabinde Knidos Büyük Koy'u karşımızda görüyoruz. Knidos liman girişinde sancakta batık dalgakıran iskelede ise yeni kaya döküntüleri olduğu için dikkatli gitmek gerek ama o kadar güzel ve net 2 tane iskele/sancak liman giriş şamadırası var ki, aralarından rhatça geçerek iskeleye yöneliyorsunuz. Bu T iskeleninin yanlarına sağlı solu 3'er tekne bordalayabiliyor. Ama su sığ, iskeleye yakın gitmek gerekli. İskele'nin düz kısmı sabit iskele T kısmı ise yüzer iskele. Yüzer kısma da 6 tekne civarı kıçtan kara yapabiliyor. ama bu kısım Navionics'te görünmüyor.
Biz sağ tarafa aborda olduk. Ordaki görevli hemen yardıma geldi. Sorunsuz bir aborda operasyonu idi. Açmaz ve springlerle güvenliği arttırdık. Kindos'ta denize girmek inanılmaz keyifli. Berrak bir su, canlı, zarganalar cirit atıyor.
Akşamüstü 7 gibi tarihi şehir geizisine çıkıyoruz. Bu şehir bana çok huzur veriyor. Çift taraflı 2 liman, bir taraf Ege diğer taraf Akdeniz. Bir yerden güneş batıyor, diğer taraftan ay doğacak az sonra, hem de 21.yy'ın en uzun kanlı ay tutulmasına dönüşmek üzere...
Ve kanlı ay tutulmasının fotoğrafı, çekebildiğim kadarıyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder